BASEL II’YE 1 YIL ERTELEME

2895

(BDDK), kısa adı “Basel 2” olan, bankaların sermaye yeterliliğinin…

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), kısa adı “Basel 2″ olan, bankaların sermaye yeterliliğinin ölçümünde esas alınacak kredi riskinin derecelendirmeye dayalı olarak hesaplanmasına ilişkin uygulamanın 2009 yılı başına ertelendiğini bildirdi. BDDK’dan yapılan yazılı açıklamada, Basel Bankacılık Komitesi tarafından yürütülen Sermaye Ölçümü ve Sermaye Standartlarının Uluslararası Düzeyde Uyumlaştırılmasına ilişkin çalışmaların Haziran 2006’da yayımlanan kapsamlı döküman ile sonuçlandırıldığına işaret edildi. Kamuoyunda kısaca Basel II olarak da adlandırılan bu çalışmanın, AB Parlamentosu ve Konseyinin Direktifleri ile AB müktesebatına dahil edildiği belirtilen açıklamada, Basel II’nin Türkiye’de faaliyet gösteren bankalarca da uygulanması zorunluluğunun bir program dahilinde başlatıldığına dikkat çekildi. AB’nin ilgili direktiflerinde Basel II dökümanında olduğu gibi, bankaların sermaye yeterliliklerini, kredi ve piyasa riskine ilaveten operasyonel risk unsurlarını da dahil ederek hesaplamalarının, kredi riskinin belirlenmesinde ise teminatın niteliğinin değil, derecelendirme sonuçlarının esas alınması ve üye ülkelerin mevzuatlarını 2006 sonunda tamamlayıp, 1 Ocak 2007’den itibaren uygulamaya geçmelerinin öngörüldüğü hatırlatılan açıklamada, ancak birçok AB üyesi ülkenin bu süreci tamamlayamadığı ifade edildi. Halen Türk bankacılık sisteminde sermaye yeterliliğinin hesaplamasının ”Bankaların Sermaye Yeterliliğinin Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik” esasına göre yapıldığı hatırlatılan açıklamada, sözkonusu Yönetmelikte uygulamanın Haziran 2007 tarihinde başlatılmasının öngörüldüğü vurgulandı. Bu nedenle, BDDK tarafından açıklanan yol haritasında belirlenen tarihin yaklaşık 6 ay öncesinde AB Direktifine kısmen uyumlu sermaye yeterliliğine geçildiği belirtildi. Kredi riskinin derecelendirmeye dayalı hesaplanmasının ise, reel sektör firmalarının uluslararası muhasebe ve finansal raporlama standartları ile uyumlu finansal tablolar hazırlamalarını gerektirdiği belirtilen açıklamada, daha sonra şöyle denildi: ”Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu da, standartlarının yayımını tamamlamıştır. Ancak, standartların uygulanmasını zorunlu hale getirecek hükümleri içeren yeni Türk Ticaret Kanunu tasarısı yasalaşmamıştır. Nitekim, reel sektör kuruluşlarının temsilcileri tarafından da bu durum gerekçe gösterilerek, söz konusu derecelendirme uygulamalarının ertelenmesi yönünde taleplerde bulunulmaktadır. Diğer taraftan, halen kredi riskinin hesaplanmasında yüzde 0 risk ağırlığı uygulanmakta olan bankaların yabancı para cinsinden gerek devlet iç borçlanma senetlerinin ve gerekse Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdindeki alacaklarının da ülke kredi notuna dayalı olarak riske edilmesi gündeme gelecektir. Söz konusu durum doğrudan bankaların bu çerçevedeki aktif kalemler için daha fazla sermaye tahsis etmeleri zorunluluğunu doğuracak ve nihayetinde, para ve maliye politikalarının uygulanmasını etkileyecektir. Banka üst düzey yöneticilerinin büyük çoğunluğundan da belirtilen gerçekçeler dile getirilmek suretiyle bu kapsamdaki uygulamanın ertelenmesi yönünde taleplerde bulunulmuştur.” BDDK açıklamasında, bu çerçevede, talepler de dikkate alınarak, bankaların sermaye yeterliliğinin ölçümünde esas alınacak kredi riskinin derecelendirmeye dayalı olarak hesaplanmasına ilişkin uygulamanın 2009 yılı başına ertelenmesi ve derecelendirme esaslı hesaplamanın sadece gösterge amaçlı yapılabileceği sonucuna ulaşıldığı ifade edildi.