Photo Gallery

YENİ TEŞVİK YASASI BERABERİNDE NELERİ GETİRDİ?

2815

YENİ TEŞVİK YASASI ODAMIZDA KONUŞULDU Odamız tarafından düzenlenen “Yeni Teşvik Yasası ve Alanya iş Dünyasına Getirileri” konulu seminer ilgi gördü. Seminere Akdeniz Üniversitesi AKGİM Müdürü Öğr Gör Kenan Yüce ve yine “İflas Erteleme, Yeni Çek Yasası Uygulamaları, İş Dünyası Olarak Alınması Gereken Önlemler” konusunda bilgi vermek üzere Avukat Hasan Çetin katıldı.

Odamız Başkan Yardımcısı Fevzi Yüksekkaya seminerden önce Yeni Teşvik Yasasını kurum olarak olumlu bulduklarını ve Alanya’daki firmaların da bu teşviklerden yararlanmasını arzu ettiklerini söyledi. Toplantıda ilk olarak İflas Erteleme, Yeni Çek Yasası Uygulamaları, İş Dünyası Olarak Alınması Gereken Önlemler” konusu anlatıldı. Avukat Hasan Çetin, iflas ve erteleme davalarında ödenmeyen çek ve senetlerde borçlu şirket kapanmışsa veya değeri bu çeki ödemeye yetmiyorsa eskiden ödenemediğini ama yeni düzenlemeyle ekonomik hayatını devam ettirebileceğine kanaat getirilen borçlu şirketlere mahkeme tarafından bir ödeme takvimi hazırlandığını söyledi. İflas erteleme istemenin kanuni bir hak olduğunu da ifade eden Çetin, “Maalesef her işletmenin başına gelebilecek ekonomik krizlerin sonrasında hem alacaklıların hakkını korumak ve hem de şirketin yeniden hayata dönebilmesine yardımcı olmak için iflas erteleme yöntemine başvuruluyor. Ancak bilmeyenler bu işletmeleri sahtekar olarak niteleyebiliyor. Alakası yok” dedi. İflasın ertelenmesi konusuna her ne kadar dava dense de aslında bunun bir “Tedbir” olduğuna işaret eden Çetin, ertelemenin bir ile 4 yıl arasında değişebileceğini söyledi. “İflas erteleme kararı alınması halinde, takipler durur, haczedilen mankuller geri getirilir, üçüncü kişilerin hak ve alacaklarının ödenmesine karar verilir, şirketin alacaklarına el konmaz, kayyum atanmasına karar verilir. Bu kayyum şirketin yönetimi değil denetimini yürütür. Bu kayyum uzatma süresince şirket hakkında raporlar verir. Uzatma kararı bu raporlara göre hareket eder”diyen Avukat Çetin, iflas ertelemenin ticari işletmeleri ekonomiye yeniden kazandırma yönünde önemli bir etkisi olduğunun da altını çizdi. KOSGEB kanununda yapılan değişikliklerle iş dünyasının yüzde 90’ndan fazlasını artık KOBİ’lerin oluşturduğuna dikkat çeken A.Ü. Girişimcilik İş Geliştirme Araştırma Uygulama Merkezi Müdürü Öğr Gör Kenan YÜCE, bu manada yeni teşvik yasasının özellikle KOBİ leri yakından ilgilendirdiğini söyledi. Yüce, yeni yasa ile sayısız kalemde destekler verildiğini ama özellikle ihracatı geliştirmek amacıyla verilen desteklerin ekonomik gelişime önemli katkı yapmasının beklendiğini söyledi. Tarımsal kredi destekleri ve turizme de bazı desteklerin verildiğini de söyleyen Yüce, özellikle AR-GE araştırmalarında TUBİTAK tarafından verilen 400 Bin TL’lik hibelerin kullanılmasının önemini vurguladı. Yeni teşvik yasasının ekonomik krize karşı bir panzehir olmasının beklendiğini söyleyen Yüce, 2001 krizinde yüzde 14 olan küçülmenin bugünkü krizde yüzde 28 olduğunu söyledi.
Yeni teşvik yasasının “Büyük yatırımların Desteklenmesi”, “Bölgesel ve Sektörel Teşvik”, “İstihdamın arttırılmasına Yönelik Teşvikler” ve KOBİ lerde Kredi Garanti fonu olmak üzere 4 bölümden oluştuğunu söyleyen Kenan Yüce, vergi indirimleri, SSK prim indirimi, Gümrük Vergisi İndirimi ve benzeri birçok alanı kapsadığını söyledi. Yeni yasa gereği Türkiye’nin 4 bölgeye ayrıldığını ve Alanya’nın da ikinci bölgede yer aldığını söyleyen Yüce, 2.bölgede yer alan Antalya’nın sanayide kendisinden daha iyi durumda yer alan Konya ve Kayseri’nin ise üçüncü bölgede olmasının hayret verici olduğunu söyledi. 50 Trilyon üzeri proje değeri olan yatırımların yeni yasada “Büyük Proje” olarak adlandırıldığını söyleyen Yüce, bu yatırımların 3 ve 4 üncü bölgeye taşınması halinde çok daha fazla teşvik ve desteklerden yararlanılmasının mümkün olduğunu söyledi.  Yüce açıklamasında : “2’inci Bölge olan Antalya’da yapılan büyük projelerin yüzde kırkını hazine karşılıyor ve kurumlar vergisi yüzde 20’ye iniyor. 3 ve 4’üncü bölgelerde ise hazine tarafından projenin yüzde altmışının karşılandığını ve kurumlar vergisinin yüzde ikiye indiğini görüyoruz” dedi KISA ÇALIŞMA ÖDEMELERİNDEN YARARLANIN Öğr Gör Kenan Yüce, kamuoyunda pek bilinmeyen Kısa Çalışma Ödeneği konusuna da değinerek şunları söyledi: “Kısa çalışma ödeneği, bir işyerinde en fazla üç ay boyunca çalışma süresinin geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması veya en az dört hafta süreyle işyerindeki faaliyetin tamamen ya da kısmen durdurulması durumunda verilen ödenektir. Ödenek işverene değil, doğrudan işçiye ödenir. Bir işyerinde çalışan işçilere kısa çalışma ödeneği verilebilmesi için bazı şartların yerine getirilmesi gerekiyor. Bunlar;
 
Burada birinci şart, kısa çalışma ödeneği talebinde bulunan işyeri ya genel ekonomik krizden etkilenmiş olacak ya da işvereni ödeme güçlüğüne düşüren zorlayıcı bir sebep (deprem, yangın, su baskını vs.) bulunacak. İşverenin kısa çalışma talebi Bakanlıkça uygun bulunacak. Alacak işçi, kısa çalışmanın başladığı tarihte, 4447 sayılı Kanunun 50 nci maddesine göre işsizlik ödeneğine hak kazanmış olacak. İşveren kısa çalışma ödeneği talebinde bulunmuş olacak. Burada en kritik nokta, işverenin talebinin Bakanlıkça uygun bulunmasıdır. Zira pek çok firma kısa çalışma ödeneği için talepte bulunmakla birlikte, gerekli şartları yerine getirmediği için ödenekten yararlanamıyor.
 
Kısa çalışma ödeneği ile ilgili son değişiklilere kadar ödeneğin üst sınırı, aylık asgari ücretin neti (477,18 TL) kadardı. Ancak yapılan değişiklik ile üst sınır işsizlik sigortası ile eşitlendi ve 532,8 TL oldu. KÇÖ alacak kişi bu parayı, işsizlik sigortasından faydalanma süresi kadar alacak. Örneğin bugün işsiz kalan bir işçi 6 ay işsizlik maaşına hak kazanmışsa, KÇÖ’yü de 6 ay boyunca alacak”   Not: 16.07.2009 Tarihli Resmi Gazetede Yayınlanan YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI HAKKINDA KARAR’ı görmek için TIKLAYINIZ  




Photo Gallery

YENİ TEŞVİK YASASI BERABERİNDE NELERİ GETİRDİ?