Foto Galeri

ODAMIZDAN BAKAN EKER’E TARIM SEKTÖR RAPORU

3781

ODAMIZ TARIM SEKTÖR RAPORU TARIM VE KÖY İŞLERİ BAKANI MEHDİ EKER’E SUNULDU 13 Haziran 2010 Pazar günü “Türkiye Buluşmaları” konulu hazırlanan program kapsamında Alanya’ya gelen ve ilçemizin tarım sektörünün sorunlarını dinleyen Tarım ve Köy İşleri bakanı Mehdi Eker’e, Odamız Tarım komisyonu tarafından hazırlanan “Alanya Tarım Sektörü, Yapısı Sorunları ve Çözüm önerileri” konulu rapor takdim edildi.

Alanya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Başkanı Kerim Aydoğan, bir dizi ziyaretler ve toplantılar yaparak ilçemiz tarım sektör temsilcileri ile bir araya gelen Tarım ve Köy işleri Bakanı Mehdi Eker’e ALTSO Tarım Komisyonu tarafından hazırlanan “Alanya Tarım Sektörü, Yapısı sorunları ve Çözüm önerileri” başlıklı raporu takdim etti. ALTSO raporunda hayvancılıktan ilçemizde üretimi yapılan tüm tarım ürünlerine kadar bilgilerin, sorunların ve bu sorunlara ilişkin çözüm önerilerinin yer aldığı açıklandı. Tarım Sektör temsilcilerinin katıldığı toplantıda bir de konuşma yapan Aydoğan konuşmasında; “İlçemizde turizm her ne kadar gelişmiş olsa da, tarım halen bölgemiz gayrisafi milli hâsılası üzerinde % 25; istihdamda ise yaklaşık %35 lere varan önemli bir paya sahiptir” dedi. ALTSO Başkanı: “Bu veriler itibarı ile bölgemizde yaklaşık 100 bin kişi halan tarım kesiminde istihdam edilmekte ve tarımsal ürünlerden yılda ortalama 700-800 milyon dolar civarında gelir elde edilmektedir.  Dolayısı ile ilçemiz açısından tarım sektörünün sorunları ve bu sektördeki gelişmelerde turizm kadar önemlidir” diye konuştu. ALTSO tarım komisyonu başkanı Namık Şenli’de toplantıda yaptığı konuşmada ilçemiz yürütülen örtü altı tarım faaliyetleri ve zararlılarla mücadele konularında bakanlıktan beklentilerini dile getirdi. Toplantıda söz alan konuşmacılar da genel olarak ilçemizdeki muz üretimi, narenciye, sulama suyu ihtiyacı,, çiftçinin beklentisi olan teşvik ve destekler konusunda Bakan Eker’e görüşlerini sundu. EKER: “İHRACATIMIZ HER YIL ARTIYOR”
Tarım ve Köy İşleri Bakanı Mehdi Eker ise , turizm bölgelerindeki tarım alanlarının korunması ve muz üreticisinin sorunlarının çözümüyle ilgili yapılan çalışmalar konusundaki bir soru üzerine de hükümetleri döneminde Türkiye’de muz üretiminin arttığını kaydetti. Türkiye’de 85 bin ton olan yıllık muz üretiminin 190 bin tona çıktığını belirten Eker, ‘Türkiye’de muz üretimi 2 katından daha fazla arttı. Artık sadece eskiden ürettiğimiz küçük muzlar değil, seracılık gelişti muz üretiminde. Daha önceden gördüğümüz ve ithal dediğimiz çeşitler de Türkiye’de üretiliyor. Muz üretiminde büyük bir gelişme var. Muz üreticileriyle görüşüyorum, soruyorum. Üretici, satışlardan da, fiyatlardan da memnun’ dedi. Tarım arazilerinin korunmasına büyük önem verdiklerine değinen Eker, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Toprak Koruma Kanunu’nu çıkaran ilk hükümet olduklarını, 2005 yılında çıkarılan bu kanunun tarım arazilerini amaçladığını kaydetti. Bu amaçla tüm il ve ilçelerde Toprak Koruma Kurulları oluşturduklarına dikkati çeken Eker, kurulun bugüne kadar yüzbinlerce hektar alanı amaç dışı kullanılmaktan kurtardığına işaret etti. Bakan Eker, sulama sorununu kökten çözecek olan projenin Dim Barajı projesi olduğuna işaret etti. Eker, sulama kanallarının devreye girmesi ile Alanya Tarım Sektörünün su sorununun tamamen ortadan kalkacağını söyledi. Son 6 yılda tarım sektöründeki ihracat oranlarındaki artışa da dikkat çeken Bakan Eker, Avrupa’ya 4,5 milyar dolarlık tarım ürünü ihraç ettiklerini söyledi. Eker, “Bazı ürünlerin ithal edilmesiyle ilgili bir soruya da, “Tek taraflı ticaret olmaz. Satacaksınız ve alacaksınız. Önemli olan sattığınızın daha fazla olmasıdır. Biz dışarıya aldığımızın 3 katını satan bir ülke olduk” dedi. EKER. “HAYVAN SAYISINDA AZALMA YOK”
Eker, örtü altı seracılığın da dönemlerinde teşvik edildiğini ekipman anlamında bir çok tarım desteği verdiklerini söylerken, “’Türkiye’de hayvancılığın göstergelerinde çok büyük gelişme var. Son 6-7 yıl içinde hayvancılık konusunda Türkiye profesyonelleşti. İçinde 50 başın üzerinde hayvan bulunan 4 bin 500 işletme vardı. Şu anda 18 bin 650 işletme var. İşletme sayısında 4,5 kat artış oldu. Türkiye’de büyükbaş hayvan sayısında bir azalma yok. Kamuoyunda bazen (hayvan bitti) diye söyleniyor. Bu doğru değil. Türkiye’nin sığır varlığında, büyük baş hayvan sayısında artış var, azalma yok. Biz devraldığımızda bu sayı 9 milyon 800 bindi. Şimdi 10 milyon 800 bin oldu. Daha önce bir hayvandan 180 kilo et alınıyordu. Şu anda ortalama 215 kilo et alınıyor. Daha önce hayvandan bin 700 litre süt alınıyordu. Şu anda 2 bin 750 litre süt alınıyor. Daha önce Türkiye’de toplam 8 milyon ton süt elde ediliyordu, şimdi 12 milyon 400 bin ton süt elde ediliyor. Hayvancılık desteklerini 15 kat artırdık. Türkiye’de 2002 yılında hayvancılığa verilen destek 83 milyon lira iken bu sene 1 milyar 250 milyon TL’ye, yani 15 katına çıktı. Türkiye’de hayvancılık artık üvey evlat değil.’ Diye sözlerini tamamladı.
  Bir çok genel müdür, müsteşar ve daire başkanının yanı sıra, ilçemizin tarım sektörünü temsil eden tüm kurum ve kuruluşlarının temsilcilerinin katıldığı toplantıda ALTSO Başkanı kerim Aydoğan tarafından Bakan Mehdi Eker’e sunulan geniş kapsamlı raporda özetle şu ifadelere yer verildi: ALANYA TARIM SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI VE ÖNERİLERİMİZ: ●AB müzakere sürecinde en olumsuz etkilenecek sektörlerden birisi olan tarım, yöremizde turizmden sonra en önemli istihdam ve gelir kaynağını oluşturmaktadır. Ancak turizmciler kadar organize olamamakta ve büyük sıkıntılar yaşamaktadır. Son yıllarda ulusal ekonomide ki iyi gidişata rağmen, tarım sektörünün her geçen gün kötüleşmesi nin altında yatan temel neden de budur. Son yıllarda üretici birlikleri yasası, tarımsal projelerin desteklenmesi yasası, doğrudan gelir desteği gibi birçok teşvik edici yasal düzenleme yapılmakla birlikte, sektörün bu yasal düzenlemelere intibakı ve bunlardan tam olarak faydalanabilmesi mümkün olamamıştır. Bunda da en büyük etken sektörün eğitim ve örgütlenme bilincinin düşük oluşundan kaynaklanmıştır. Bu konuda sektörün örgütlenmesi ve değişen şartlara intibak ettirilesi için yoğun bir eğitim ve bilinçlendirme seferberliğine ihtiyaç vardır. Bu konuda Tarım Müdürlükleri başta olmak üzere, milli eğitim, halk eğitim merkezleri ve sivil toplum kuruluşlarına önemli görevler düşmektedir. 

●Yöremizin tarımsal girdilerinden en önemlilerinden birisi muzculuktur. Mevcut turizm sektörünün de önemli ölçüde kaynağını oluşturan muzculuk 1980 li yıllarda serbest ithalatın yaygınlaşması ile birlikte büyük yara almış ve neredeyse tamamen yok olma noktasına gelmişti. Ancak son yıllarda uygulanan sıkı gümrük politikaları ve sınır ticaretine getirilen denetim ile ithal muzun kaçak yollarla girişi büyük ölçüde engellenmiş ve yörede muz üretiminde büyük bir patlama yaşanmıştır. Muzda örtü altı üretimine geçilerek hem kalite hem de miktar olarak ülke ihtiyacını büyük ölçüde karşılayacak kapasiteye doğru gidilmektedir. Bu alanda üretimin yanı sıra ambalajlama, muhafaza ve pazarlama konularında da önemli tecrübeler kazanılmış ve bu alanda yatırımlar yapılmıştır. Önceleri sadece kuzeyi kapalı ve denize yakın bölgelerde açıkta yetiştirilmekte iken, örtü altı üretimi sayesinde çok daha geniş ve farklı alanlarda üretim yapılmaya başlanmış, 30.000 tonlara kadar düşen yıllık muz üretimi son yıllarda 120.000 tonlara kadar yükselmiştir.   Alanya, Gazipaşa ve Anamur yöresinde toplam 150.000 i aşkın kişinin istihdam ve geçim kaynağı olan muzculukta yatırımların bu hızda devam etmesi halinde birkaç yıl içinde Türkiye’nin muz tüketiminin önemli bir kısmını da sağlayabilecek hatta ihracat imkânlarını bile zorlayabilecektir. Ancak son dönemlerde ithalata konulan sınırlamlaraın kalkacak olması sektörde tedirginliğe neden olmuştur.

●Ürün bazlı tarımsal destekleme uygulama aşamasında, ilçemizde özel ürün sınıfında olan Muz, Avokado, Yeni Dünya gibi ürünlerin özellikle dikkate alınması.
 
● Bölgemizde önemli ölçüde örtü altı ve açıkta sebze üretimi yapılmaktadır. Yöremizdeki tarım üremlerinin değerlenmesi ve bu alandaki getirinin çoğalması için ihracat imkânlarının arttırılması gerekmektedir. Bu ürünlerin ihracat olanağını azaltan en önemli etkenlerin başında AB tarafından uygulanan standartlara uygun üretim, sınıflandırma ve paketleme ünitelerinin yetersizliği ve nakliye sorunlarıdır.  Bu tür tesislerin bölgemizde kurulması ve soğuk nakliye zincirinin kurulması desteklenmeli, ayrıca ton başına ihracata verilen teşvikler de sürdürülmelidir.  Yine bölgemiz tarım ürünlerinin pazarlanmasında havayolunun kullanımı için Gazipaşa Havalimanı’nın hizmet verecek boyutta gerekli çalışmanın yapılması önemlidir. 

●İlçemiz tarımının diğer önemli meselesi de toptancı hallerinin dağınıklığıdır. İlçemizde halen Alanya, Demirtaş, Konaklı ve Payallar olmak üzere dört adet toptancı hali bulunmaktadır. Toplam 60.000 metrekare alan üzerinde faaliyet gösteren toptancı hallerinde 184 komisyoncu faaliyet göstermektedir. Bu dağınıklık nedeni ile yekûn mal alımı yapan tüccar için uygun ortam olmamakta bundan dolayı hem üretici hem de bölgemiz ekonomik anlamda önemli kayıplar yaşamaktadır. Yeni çıkan haller kanununla bu hallerin yeterli fiziki ve teknik koşulları taşımamsı nedeni ile 3 yıl sonra faaliyetlerine devam etmeleri mümkün gözükmüyor. Bu konuda Alanya Ticaret ve Sanayi Odası ile Türkler Belediyesi işbirliğinde Türkler beldesindeki 150.000 metrekarelik hazine arazisine modern bir hal kompleksi yaparak, bölgedeki tüm halleri tek çatı altında toplamaya çalışıyoruz. Çalışmamız proje ve onay aşamasındadır. Bakanlıktan talebimiz, yeni yapılacak olan yeni hal kompleksinin rezüde laboratuarı  ve soğuk hava deposunun 2011 yatırım bütçesine katarak bizlere destek olunmasıdır. 

●Bölgemizdeki tarımsal işletmelerin neredeyse tamamı aile işletmesi olup ortalama 5–10 dönüm büyüklüğündeki arazilerde tarımsal üretim yapılmaktadır. Bu ölçekteki işletmelerde yeni teknolojilerin uygulanması, standart üretim ve planlama yapma imkânı güçtür. Bu nedenle tarımsal işletmelerin bölünmesini değil birleştirme ve bütünleştirmeyi teşvik eden projeler hayata geçirilmelidir. Yine bölgemizde atıl durumda bulunan ve henüz işlenmeyen ve tarıma elverişli alanların tarıma kazandırılması için çalışmalara hız verilmelidir. 

●İlçemizde tarımsal sulama için sınırlı alanlara hizmet verebilen Dimçayı ve Alara Çayı sulama altyapıları bulunmakla birlikte, bu alanların dışında ve kot üstünde kalan çok büyük bir alanın sulaması elektrikli motorlarla basmak sureti ile yapılmaktadır. Dolayısı ile enerji maliyeti önem kazanmaktadır. Bu nedenle yapımı gerçekleştirilen Dim Barajı projesi kapsamında yapılacak sulama kanalları inşaatının hızlandırılması önemlidir. 

●Ülkemizde ve bölgemizde sürekli artan enerji ihtiyacına karşılık doğalgazın önemli bir alternatif haline geldiği malumlarınızdır. Bu konuda Antalya ya gelmiş olan doğalgaz’ın Alanya ya gelmesi konusunda girişimlerimiz devam etmektedir. Konu ile ilgili girişimlerimizin makamlarınız tarafından da desteklenmesini arz ediyoruz.    

●Tarımsal girdilerden önemli maliyet kalemini oluşturan gübre, elektrik, mazot ve plastik sera örtüsü fiyatları son yılarda hızla artmış ve bu artış üretim maliyetlerini ciddi oranlarda arttırmıştır. Bu nedenle tarımsal girdilerden olan elektrik, gübre, mazot ve plastik sera örtülerinin fiyatlarında KDV vb. indirimler yapılarak üreticinin desteklenmesini arzu etmekteyiz. Böylelikle ülkemiz üreticilerinin dünya piyasalarında rekabet şansı artacaktır. 

●Bölgemizde örtü altı ihraç malı tarım ürünlerimizde ilaç kalıntı sıkıntısı yaşanmaktadır. Bunun iki sebebi vardır; birincisi Alanya ve Gazipaşa bölgesi olarak turfanda örtü altı hıyar üretiminde birinciyiz. Hıyar her hafta ilaçlanması gereken bir bitki. (özellikle mildiyö, beyazsinek, kırmızı örümcek, galeri sineği) hıyarın en önemli özelliği de her gün hasatı yapılabilen veya gün aşırı yapılan bir bitki olması. Bu özelliğinden dolayı şu anki mevcut ruhsatlı ilaçlar en az 3 gün veya 1 hafta hasat yapılmaması gereken ilaçlar. Bu ilaçlar kalıntı bırakıyor, bizlerde çaresizlikten kullanmak zorunda kalıyoruz. Önerimiz 0 veya 1 gün kalıntı bırakan ilaçların, firmalar tarafından biz üreticilere sunulması. Bunun bakanlık tarafından teşvik edilmesi veya zorlanması. İkincisi ise bölgemizdeki seraların çok eski usul, ilkel, tünel tipi basık seralar olması. Bu tip seralardaki üretimin hem kalitesi düşük oluyor, hem de hastalıkla mücadelesi çok zor oluyor. Verim kaybı da en önemlisi. Önerimiz bu ilkel seraların yenilenmesi için damlama sulamada uygulandığı gibi, sıfır faizli uzun vadeli, gerekirse bir kısmı hibe şeklinde çiftçilerimiz teşvik edilmeli. Bunun hem ülke ekonomisine hem de çiftçimize çok faydası olacaktır.

●Örtüaltı üretime destek verilmesini istiyoruz. Bu konuda Avrupa’daki gibi üreticiye, ihracat yapan firmalar gibi destek verilmesini istiyoruz. Geçmiş hükümetler örtü altı sebzede taban fiyat uygulaması yapılacağını duyurmuşlardı. Ama bugüne kadar hiçbir hükümet bunu yapmadı. Avrupa’da üretici, ürettiği malı kaça satacağını biliyor. Ama bizde planlama ve üretime destek olmadığı için kaça satıp ne kazanacağımız bilmiyoruz. Zaman zaman üretim fazlalığından dolayı ürünleri denize döküyoruz.

●Türkiye’de, özellikle bölgemize yeni musallat olan, büyük zararlara ol açan, ihracatı durduran domates güvesine karşı bakanlık olarak acil önlem planı hazırlanmalı. Dünya’nın 3. Domates ihracatı yapan ülkesi olarak, ihracatımızı bitirme noktasına getiren bu zararlının önlenmesi için çiftçiye her türlü destek sağlanmalı. Önerimiz, biyolojik önlem olarak tüm seralarda kullanılmak üzere, delta tipi tuzakların ve ince gözenekli özel böcek tüllerinin seracılara devlet desteğiyle verilmesi. 

●Alanya ve çevresinde ithal olarak getirilen palmiye vb ağaçlar ile birlikte çok sayıda Zaralı böcek ve bakteri de ülkemize girmiştir. Bunlar mevcut ağaçlara olduğu kadar yörede bulunan başka bitkilere ve doğal yapıya da zara verir hale gelmiştir. Bu tür bitkilerin ülkemize ithalatı sırasında çok sıkı denetim altına alınması, yöreye uygunlukları konusunda gerekirse denemeler yapılması gerekmektedir. Tüm Akdeniz bölgesinde olduğu gibi Bölgemizde de çam ağaçlarında yaz aylarında oluşan ve ormanları tahrip eden çam kese böceklerine karşı önlem alınmalıdır. 

●Yeni kurulan ötü altı sera tesislerin tesis masrafları çok yüksek olmaktadır. Verilen krediler, ipotek karşılığı verildiğinden, kredi verirken yapılacak tesisinde göz önünde bulundurulması, ona göre kredilendirilmesi sağlanmalıdır. Çünkü boş arazi üzerine yapılan tesis de arazi değerini yükseltmektedir. Kredi için yapılan ipotek değerlemesinde arsa değeri yanında yapılacak yatırım değeri de esas alınarak belirlenmesi uygun olacaktır.  

●Diğer sektörlerdeki birçok KOBİ’den büyük olmamıza rağmen bizlere imalatçı veya KOBİ gözüyle bakılmıyor. Kobilerin haklarından yararlanamıyoruz. Küçük tarım işletmelerinin, KOBİ lere tanınan teşvik ve muafiyetlerden faydalanmalarında yarar görülmektedir. 

●Ürettiğimiz ürünlerin pazarda rekabet edebilmesi için (özellikle Ortadoğu ülkeleriyle), girdilerimizde iyileştirme yapılması, destek sağlanmasını talep ediyoruz. Mesela elektrik, mazot ve gübre KDV’sini kaldırmak gibi.

●Bilindiği gibi 5179 sayılı ‘’Gıdaların Üretimi, Tüketimi Ve Denetlenmesine Dair Kanun’’ uyarınca halk sağılığının korunması ve gıda güvenliğinin sağlanması amacı ile her türlü gıda maddesinin ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin üreten ve satan işyerlerinin asgari teknik ve hijyenik şartları belirlenmiş olup, bu hizmetlerin denetimlerine dair hususlar belirlenmiştir.  Konu ile ilgili olarak ilçemizde dağınık halde bulunan gıda imalathaneleri, gıda dağıtım firmaları ve gıda toptancılarının toplu olarak organize bir bölgede faaliyet göstermesi amacı ile Alanya ticaret ve sanayi odası tarafından gıda toptancı ve gıda dağıtıcıları toplu işyeri sitesi’nin emişbeleni beldesi sınırları içinde oluşturulması konusunda mutabakat sağlanmış ve çalışmalar yapılmıştır. İlçemiz için son derece önemli olan bu yatırımın bir an evvel hayata geçmesi için gerekli desteğin verilmesi arzu etmekteyiz. 

●Akdeniz Bölgesi’nin arıcılık yönünden kışlatma bölgesi olması dolayısıyla, ilçemiz sınırları içerisine aşırı derecede gezginci arı gelmekte olup, bölge arıcılarını zarara uğratmaktadır. Bu nedenle Arıcılık Yönetmeliği’nin 5. Maddesindeki “ arı kışlatma bölgelerinde flora kapasitesine bakılmaksızın”  ibaresinin kaldırılarak, arıcıların oturma izni aldıktan sonra konaklama izni almasının sağlanması, bölgemiz arıcılarının sorunlarını çözecektir.  

      
                    ALANYA TİCARET VE SANAYİ ODASI TARIM KOMİSYONU
 




Foto Galeri