TURİZM MERKEZLERİ ÖZEL YASALARLA YÖNETİLMELİ Bayram tatili için Alanya’ya gelen TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu Odamızı ziyaret etti. Kuzu ziyaretinde Oda Başkanımız Kerim Aydoğan ve yönetim kurulu üyelerimizden ilçenin sorunları ve ekonomik yapısı hakkında bilgi aldı. Kuzu turizm bölgelerinin özel yasalarla desteklenmesi gerektiğini söyledi.
Toplantıda Oda Başkanımız Aydoğan, ilçenin belli başlı sorunları hakkında bilgiler vererek sorunların çözümü konusunda destek istedi. Aydoğan, Gazipaşa Havaalanı başta olmak üzere yabancıya mülk satışı, il ve devlet üniversitesi kurulması konusunda yardım talep etti. Havaalanı pistinin uzatılması halinde büyük uçakların inebileceğine ve uluslararası havaalanı olabileceğine dikkat çeken Aydoğan, “Hepimizin umudu burası. Turizm daha da fazla değerlenecek. Bununla ilgili sizin de yardımlarınızı bekleriz” dedi. Alanya’nın ekonomik potansiyelinden bahseden Aydoğan, iş adamlarının devletle olan işlerini çözmek için 150 kilometre uzakta olan Antalya’ya gitmek zorunda olduğunu belirterek il olma konusunda destek istedi. Aydoğan ayrıca Alanya’nın 7 ilden fazla vergi verdiğini kaydederek üniversite konusunda şunları söyledi:
“Bunların yanı sıra 3 tane üniversite ile ilgili çalışmamız var. Alanya’da devlet üniversitesi kurulmasıyla ilgili hedefimiz var. Bunun da kış ekonomisine katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Bir de yabancılara mülk satışı ve yabancı sermayeli şirketlerin taşınmaz alımlarıyla ilgili yeni yasayı beklemekteyiz. Bazı ülkelere satış yapamıyoruz. Bu tür yerler bizden mülk almak istiyorlar ama satış yapamıyoruz. Ötekilerde de satarken çok büyük engeller çıkıyor. İnşaat sektörü iyiyken binlerce kişi istihdam ediliyordu. Yollarda malzeme tırları konvoy olurdu. Bir de Alanya’da ‘Yeniden Doğuş’ projemiz var. Selçukluların kışlık başkentini tekrar hayata geçirmek için çalışmalarımız var. Bu konuda da destek istiyoruz.” KUZU: ALANYA İL OLMALI Aydoğan’ın ardından sözü TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu aldı. Hükümet olarak özel sektörün her zaman önünü açmaya çalıştıklarını belirten Kuzu, krizin etkilerinden bahsetti. Kirizi en kısa sürede aşacaklarını ifade eden Kuzu, Alanya’nın il olma konusuna değinerek, “Alanya’nın kendine göre bazı sorunları var. Alanya’ya ilk kez geldim. Çok hareketli bir bölgemiz. Eskiden beri benim bir tezim var. Turizm bölgelerini mutlaka farklı yasalarla düzenlemek lazım. Aynı yasa içine koyduğunuz zaman iyi bir sonuç çıkmaz. Alanya ile İç Anadolu’daki bir ilçeye nüfusu aynı olduğu için aynı payı verirseniz bu adil olmaz. Zaman zaman çalışmalar yapıyoruz ama nereye bağlayacağımızı bilmiyoruz. Alanya merkeze gerçekten uzak bir ilçe. Aynı ilin içerisinde bu kadar uzaklık zor. Yapılacak işlerin başında Alanya’yı il yapmak gerekiyor. Hükümet olarak il ve ilçe yapmada bilerek ağır hareket ediyoruz. Rahmetli Özal döneminde çok fazla olmuştu. Arkasından Demirel de ‘Özal yapar da ben niye yapmayayım’ diyerek hareket etti. Ama biz ili rast gele siyaseten vermeyi doğru bulmayız. Buradaki potansiyeli, Antalya içindeki mesafesini düşünerek Alanya’nın il olması gerektiğini söylüyorum. İl olursa diğer sorunların çözümü daha da kolaylaşır” diye konuştu. ULAŞIM SORUNU BİTMELİ Alanya turizm bakımından Türkiye’nin ilki. Böyle bir bölgeyi canlandırmak istiyorsak ulaşım çok önemli. İnsanlar zamanla yarışıyor. Bu projeyi biz de üzerimize düyenleri yaparak destekleyeceğiz. Tabi yine de hükümet politikasıdır. Biz de vekiller olarak gerekeni yaparız.
Üniversite noktasında en atak yapan hükümet olduk. Çok salıda üniversite kuruldu ve ikiye katladık. Her ilde üniversite var. Türkiye nüfsuyla mukayese ettiğiniz zaman bu yetmez. Vakıf üniversetileri de bu noktada geliştirilmeli. Bu noktada Alanya’daki çalışmaları da destekleriz. Kıyın şehre bir canlılık verir. TOPRAK SATIŞI Toprak satışı konusu çok başımızı ağrıttı bizim. Rahmetli Özal bunu ilk çakaranlaran birisi. Tüm hükümetler toprak satmış. İsmet paşadan bu güne kadar satış yapılmış. Bu bir zarurettir. Avrupa ülkeleri arasında bir sınır yok. Kendi aralarında istediği kadar yapıyor. Yani satmam diye birşey yok. Yasaklıyorum deme hakkı yok. Bizim bölgemiz hassas olduğu için korkuluyor. Özelikle İsrail’in Güneydoğudan toprak aldığı şeklinde çıkan haberler halkımızı tedirğin ediyor. Güneydoğu meselesi bölge sorunlarını da ilave edersen uzun vadede bir plan mı var endişesinin doğmasına neden oluyor. Toprak neticede gidecek hali yok. Ama gene de belli toprakların satışında sınır getirmek gerekli. Kanunda illerin topraklarının belli bir orana kadar satılacağı, bazı yerlerin satışı konusunda da bakanlar kurulu kararına göre yapılması gerektiğini belirttik. Anayasa Mahkemesi bunun bazı yerlerini iptal eti. Yine hazırlıklar yapıyoruz. Başka ülke bize toprak satmıyorsa biz de ona satmamış oluyoruz. Tek taraflı olmuyor. Ama hükümetler arası görüşmelerle açılabilir. Karşılıklı alış veriş konusu açılabilir. Almanya’da Türklerin 2,2 milyon metrekarelik toprağı var. bunların mülkü bize ait. kiliselerin çok büyük bölümünü kendilerini bize verip cami yapılmasını sağladılar. İngiltere’de de böyle. Bu iş böyleyken dünyaya kapılarımı kapatırım demenin bir manası yok. Biz bunu bazı kesimlere anlatamıyoruz. Hemen anayasa mahkemesine gidiyorlar. İlk kanunu özel çıkardığı zaman 90lı yıllarda anayasa mahkemesi iptal etti. Gerekçesinde de ‘Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı, düşün altında yatan kefensiz yatanı” bu beyti gerekçe olarak kullandılar. Bir tuhaf yaklaşım. Bu kadar dünyaya kapanarak olmaz. Ne alakası var. Bu beyit vatan sevgisi anlamındarı. Toprağı o insana verdiğin zaman senden gitmiyor. Devletin kontrolu denetimi var. Tabi bu çabuk propaganda yapılıyor. Bu bölge için de bu konu çok önemli. şama aşama ilerliyoruz. Biz yapıyoruz. muhalefet anayasa mahkemesine götürüyor iptal ediyloyor. biz gene yapıyoruz. bu böyle olmaya devam ediyor. Ana çatı gene duruyor. bunun üzerinde durmamız lazım. 2B YASASI YANLIŞ ANLAŞILIYOR Alanya bölgesinde de 2B sorunu sıkça yaşanıyor. sizin komisyonunuzda görüşülecek. Bu memleketin bir realitesi. 2B’yu bu topluma anlatamayız. Orman satıyor diyor. Ne kadar uğraşırsan anlatamıyorsun. Ahmet Necdet Sezer ödenimnde bir kez geri gönderdi. Bir kez daha gönderirseniz referanduma gönderirim dedi. Biz de bunu göza aalamadık. Millete üç konuyu anlatamazsınız. Bir tanesi 2B, bir tanesi milletvekili maaşı, biri de dokunulmazlık. Bu konuları götürürsen kesin kaybedersin. Çünkü konuyu bilmiyorlar. Hadi diyelim milletvekilinin maayını biraz biliyor diyelim. Zannediyor ki vatandaş vekillerin bir eli yağda bir eli balda sanıyor. Biz devleten vekil olarak maaş alma konusunda yükseklik anlamında 47. sıradayız. Ama sorsan bir numara derler bizim için. Gelir harçlığı benden alır, basın mikrofonu tatarsa zıkım yesin derler. Birşey demiyoruz da bilinsin istiyoruz. dokunulmazlık konusuna da öyle. Biz gelene tokat atıyoruz sanıyorlar yargıdan kaçıyoruz sanıyorlar. Neticede bekleme süresidir. Süre bitince gerekli yargılama yapılır. Bize geldiklerinde seçmenlerimiz ‘ormanlara niye kıyıyorsunuz’ diyor. Biz orman satmıyoruz. Camdan Ankara’yı gösteriyorum. Karşıda amma da orman var diyorum. Adam bakıyor orman yok. Bak işte 2B oralar diyorum Bir zamanlar ormanmış. Burayı satalım biz bu adamlara diyorum. 2b işte bu diyorum. Sahil şehirleri bunu biliyor.
