`TURİZMDE İMAJ, PARA VE KALKINMA DEMEK`
Odamız ile Kültür Ve Turizm Bakanlığı Araştırma Ve Eğitim Genel Müdürlüğü İşbirliğinde, toplumumuzda turizm bilincini oluşturmak ve geliştirmek amacıyla; mülki idare amirleri, yerel yönetim temsilcileri, kamu kurum ve kuruluşları çalışanları, işverenler, sivil toplum örgütleri ve turizm sektöründe hizmet verenlere yönelik olarak düzenlenen Turistik İmaj semineri yapıldı.
Seminere konuşmacı olarak Dr. Murat KIZANLIKLI katıldı. Kızanlıklı turizmde “İmaj”ın çok önemli olduğunu ve tatil tercihlerinin de Türkiye’nin imajı ile doğru orantılı olduğunu söyledi.
Son yıllarda özellikle Rus Pazarı’nda Türkiye ve Alanya’nın imajının olumlu ölçüde artması nedeniyle Rus Pazarında ciddi hareketlenme olduğunu söyleyen Kızanlıklı, bazı ülkelerle devletlerarası anlaşmazlıkların imaj zedelenmesine yol açtığını söyledi. İmajın sadece tanıtımla değil özellikle gelen turistlere karşı yapılan olumlu yaklaşımlar ve davranışlarla desteklenmesi gerektiğini söyleyen Kızanlıklı, dürüstlüğün ve misafirperverliğin çok önemli olduğuna dikkat çekti.
Son yıllarda ortaya çıkan “Kuş Gribi veya Domuz Gribi” gibi vak’a ların turizm pazarında rekabet eden ülkeler arasında belirleyici özelliği olduğuna da dikkat çeken Kızanlıklı, basının bu tip olayları gazete manşetlerine taşımasıyla imaj kayıpları yaşandığını ve turizm ekonomisinin olumsuz etkilendiğini söyledi. Devletin ve bireylerin turiste bakış açısının yenilenmesi halinde oluşacak imaj ile Türkiye`nin turizmde ilk 5`e girebileceğini ifade eden Dr Murat Kızanlıklı, `Turizmde imaj, sosyo ekonomik kalkınma demektir. Kolluk güçlerimiz, jandarmamız, esnafımız, sokaktaki vatandaşımız turiste güler yüz tatlı dille yaklaşsa, turizm gelirlerimizde patlama yaşanır. Turizmde yıllık gelirimiz 22 milyon dolar. İmajımızın düzelmesi halinde bu rakam 60 milyon dolara ulaşır.` diye konuştu.
TURİSTLE İLETİŞİM SOKAKTA BAŞLAR
Dr Kızanlıklı, “Yerli ve yabancı turistlere karşı samimi olduğumuzu göstermeliyiz. Cesaretlendirici bir konuşma tarzı olmalı ve karşımızdaki küçük düşürecek yaklaşımlardan ve hitaplardan kaçınmalıyız. Yabancı turistler için dil bilen personeli mutlaka iş yerinde bulundurmamız gerekir ki, insanlar iletişim kurabilsinler. Turistlerin sokakta gördüğü taksici, esnaf, servis elemanları, otobüs ve tren garlarındaki çalışanlar ve sokakta adres sordukları vatandaşlar ile iletişimleri başlar. Onlara önemli olduklarını hissettirin ve onlarla tartışmaktan kaçının” dedi.
