“AİLE ŞİRKETLERİNDE KURUMSALLAŞMA ÇOK ÖNEMLİ” Odamız 2010 Kişisel Eğitim Seminerleri “Aile Şirketleri Yönetimi Ve Kurumsallaşma” üzerine Seminer ile devam etti. Eğitime ilgi yine yüksekti.
Odamız toplantı salonunda 23 Ekim 2010 Cumartesi günü düzenlenen eğitime Uzman Eğitimci Bülent Başar konuşmacı olarak katıldı.Başar, aile şirketi kavramı, aile şirketlerinin ömürleri, Türkiye’de ve Dünya’da yok olup giden aile şirketleri ve bunların yok olmasının nedenleri, aile şirketlerinin kuruluş ve gelişimleri, aile şirketlerinin avantaj ve dezavantajları, şirketlerdeki yönetim sorunları,kurumsallaşma kavramları gibi konularda katılımcılara bilgiler verdi. Başat konuşmasında “Türkiye’de aile şirketlerinin sayısı artmakta, ancak Aile Şirketi sayısının giderek artış göstermesinin yanında bu şirketlerin ömürlerinin çok uzun olmaması da bilinen bir diğer üzücü gerçek. Yeni kurulan şirketlerin yüzde 40’ının ilk beş yıl içerisinde faaliyetlerini durdurmaları, beş yılı aşan şirketlerin ise sadece yüzde 66’sınınn ikinci jenerasyona devretmeleri veya sahip değiştirmeleri ve sonuç itibarıyla yeni kurulan şirketlerin dünyada yüzde 3,4 ü, ülkemizde ise yüzde 2’sinin üçüncü jenerasyona ulaşmaları ile aile şirketlerinin yok oluşlarının göstergesidir. Dolayısıyla, aile şirketlerinin sayıca artış göstermelerinin ötesinde, bu şirketlerin varlıklarını nesiller boyu sürdürebilmeleri ve karşılarına çıkan tipik engelleri en kısa zaman dilimi içerisinde aşabilmeleri, aile şirketi sahiplerinin, yöneticilerinin ve araştırmacılarının üzerinde önemle durmaları gereken bir konu haline gelmiştir” dedi. Dünya’da ve Türkiye’ de yok olup giden aile şirketlerinin sayısından da bahseden Bülent Başar, Dünya’da bu oranın yüzde 80’lerde olduğunu, 90 yıl ve üstü yaşayan aile şirketlerinin oranının yüzde 15-16’ya kadar düştüğünü vurgulayarak, bunun nedenleri içerisinde kararsızlık, doyumun verdiği rehavet, iyi durumda iken bu rehaveti görmeyip ileriye yönelik önlem alınmaması ve şirketleri başarıya götüren eski vizyonlarının esiri olmaları gibi pek çok sebebin yattığını ifade etti. Aile şirketlerinin avantaj ve dezavantajlarından da bahseden Başar, şirketlerin çabuk karar verebilme, işe asılma ve yüksek başarı gücü, kısa zamanda büyümeyi becerebilme, aile birliğinden doğan biz bilinci, amatör ruhun hakim olması, karşılıklı saygı gibi faktörlerin aile şirketlerinin avantajları arasında yer aldığını belirtirken, kurumsallaşma ve profesyonelleşmede zorluk çekilmesi, değişime direncin yüksek olması, patron gücünün yeni yönelimleri engelleyebilmesi, öngörü, planlama, bütçeleşme, raporlama gibi mantıkların yerine günlük karar ve çözümlerin tercih edilmesi gibi faktörlerin de aile şirketlerinin dezavantajları arasında bulunduğunu ifade etti. Şirketlerde kurumsallaşma ve profesyonelleşme kavramlarından da bahseden. Bülent Başar, kurumsallaşmanın işlerin belirli kurallar dahilinde yürütülmesi olduğunu, profesyonelleşmenin ise işlerin ehil kişiler eliyle yapılması ile ilgili olduğunu ifade etti ve bu kavramların sık, sık karıştırıldığını belirterek konuya açıklık getirdi ve konuşmasını noktaladı.
