YÖREX’DE İDDİALI TANITIM ALTSO’nun da üyesi bulunduğu Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı (BAGEV), Antalya Ticaret ve Sanayi Odası ve yine Antalya Ticaret Borsası ev sahipliğinde Antalya Expo Center’de düzenlenen 2. Yöresel Ürünler Fuarı’nın ilk gününde Alanya Standı katılımcılardan büyük ilgi gören standlardan biri oldu.
Alanya Kaymakamlığ ve Alanya Ticaret ve Sanayi Odası işbirliğinde, İlçe Tarım Müdürlüğü, Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Ziraat Odası ve ALKOD’un katkıları ile açılan Alanya Standı’nda Muz, Altın Çilek, Malta Eriği gibi yöresel ürünlerin yanı sıra, Alanya L Tipi Kapalı Cezaevi’nde yapılan Alanya Kabağı, Alanya İpek Şalı gibi ürünler ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Alanya halk oyunları ekibinin sunduğu Hasbahçe Zeybeği de ziyaretçilerin ilgisini çekti. 28 Nisan -01 Mayıs 2011 tarihleri arasında gerçekleşecek olan Yörex Fuarı’nın ilk gününde Alanya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kerim Aydoğan, Başkan Yardımcısı Mevlüt Dalabasmaz, Yönetim Kurulu Üyeleri Namık Şenli ve Mustafa Mut’un yanı sıra, İlçe Tarım Müdürü Umut Olgun, Ziraat Odası Başkanı Turgut Musluoğlu ve ALKOD Başkanı Ömer Göker stantda ziyaretçileri ağırlayanlar arasındaydı.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’da Alanya Standına ziyaret ederek destek verdi. Antalya EXPO Center’de düzenlenen fuarın açılış törenine MHP Genel Başkan Yardımcısı Tunca Toskay, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, Antalya Vali Yardımcısı Fuat Ergün, AK Parti Antalya Milletvekili Sadık Badak, CHP Antalya Milletvekili Osman Kaptan, MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, Türk Patent Enstitüsü Başkanı Habip Asan ile diğer yetkililer katıldı. AYDOĞAN: ALANYA’NIN POTANSİYELİNİ GÖZLER ÖNÜNE SERDİK ALTSO Başkanı Kerim Aydoğan, Türkiye’nin dört bir yanından ticaret odaları, belediyeler, kaymakamlıklar ve valilikler tarafından desteklenen standlar ile YÖREX’in daha ikinci yılında uluslar arası düzeyde ses getirdiğini söyledi. ALTSO Başkanı Kerim Aydoğan hedeflerinin Alanya’nın turizmi kadar tarım sektörünün de tanıtmak olduğuna dikkat çekerek, “Alanya yöresel ürünleri ve ürettiği değerlerle gözde bir şehir. Tarihi çok eskilere dayanan Alanya’da birçok değişik tat ve lezzeti bulmak mümkün. Bu manada bizler bu değerleri sunmamız gerektiğini düşündük. Umarız bu tür başarılı fuar organizasyonları ile Alanya’nın sadece muhteşem bir doğaya sahip olduğuna ek olarak herkesin yöresel ürünlerimizin de farkına varmasını sağlarız” dedi.
“ORTADOĞU PAZARINDA TÜRKİYE YERİNİ ALMALI” TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, açılışta yaptığı konuşmada, ürünlerin mutlaka şehirlerin adıyla markalaşmasını önerdi. Hisarcıklıoğlu, “Kars’ın kaşarını dünyaya tanıtsak, Hollanda, Fransa’nın peyniri hepsini sallarız” dedi. Hisarcıklıoğlu, yöresel ürünlerin Ortadoğu pazarına sunulabileceğini belirterek, “Ortadoğu’nun gıda ithalat pazarı 30 milyar dolar. Bizde bu lezzetler varken niye burada pazar bulamayalım” diye sordu. YÖREX’in akıl ve alın terinin döküldüğü yer olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, yöresel ürünleri dünya çapında markalaştırmanın yolunun tescil edilmesinden geçtiğini belirtti. Antalya Ticaret Borsası ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın büyük düşünerek YÖREX’i EXPO’ya dönüştürme görevi verdiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, YÖREX’in bir yıl yurtiçinde, bir yıl yurtdışında düzenlenmesini tavsiye etti. Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’yi il il gezdiğini ve her yerde “Daha fazla kazanmak istiyorsanız bunun yolu, yaptığınız iş ne olursa olsun, bunu marka haline getirmektir” dediğini kaydederek, “Artık sadece üretmek de yetmiyor, ürettiğini tanıtacaksın, pazarlayacaksın. Bunun için de kaliteye ve markalaşmaya önem vereceksin” diye konuştu. Anadolu’da, yöresinin adıyla tanınan, tescillenen çok sayıda gıda, el sanatı ve sanayi ürünü olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, “Ama bunlar bilinmiyor. Bilinmediği için de ithal ürünler arasında sıkışıp kayboluyor. Halen 140 yörenin ürünü, ülkemiz içinde coğrafi tescil almış durumda. Ama bu yetmez” dedi.
“YOĞURDA SAHİP ÇIKAMADIK FRANSIZLAR SAHİP ÇIKTI” Yıllardır Anadolu’da yapılan yoğurda bile sahip çıkılamadığından yakınan Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi:
“Hepimiz küçükken annemizin yoğurdumuza reçel, pekmez kattığını ve bize öyle yedirdiğini hatırlarız. Ama bunu biz dünyaya sunamadık. İşin ilginci, yoğurdun tatlı ile karıştırılıp yenilmesi de bize ait. Ama annelerimizin bu büyük icadını biz dünyaya yayamadık. Sonra Fransızlar bunu becerdiler ve bütün dünyaya ve yoğurdun asıl vatanı olan ülkemize meyveli yoğurdu yediriyorlar. Dünyanın en güzel peyniri, kaşarı bizde. Ama Ezine, Erzincan peynirini, Kars kaşarını değil, ithal olanını biliyoruz. Biz kendi değerimizi bilmez, sahip çıkmazsak, işte böyle hazırdan yiyen oluruz. Dolayısıyla, bu önemli fuarın, önce tanıtım, sonra da markalaşmanın gelişmesi açısından büyük faydası olacağına inanıyorum”
